- görememek
- v. loose sight of
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
rüyasında görememek — olacağını, gerçekleşeceğini düşünememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüya — is., Ar. ruˀyā 1) Düş Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım. O. V. Kanık 2) mec. Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu. R. N. Güntekin 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal görmek — net görememek, bir şeyi iki görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
afyon yutmak — 1) uyuşturucu olarak afyon kullanmak 2) mec. gerçeği görememek, doğruyu bulamamak İki insanın özleştirmeye şiddetle karşı koymuş olmaları özleştirme afyonu yutmuş bazı safları uyandırmasa bile düşündürebilir. B. Akyavaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
ettiği yanına (kâr) kalmak — yaptığı kötülük karşılıksız kalmak, cezasını görememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyunun ölçüsünü almak — 1) kendi yetersizliğini, beceriksizliğini anlamak Gelsin de görsün bakalım... Boyunun ölçüsünü alsın. Anlasın yük gemisiyle yola çıkmanın ne demek olduğunu... Z. Selimoğlu 2) beklediği yakınlığı görememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklı kesmemek — sonucu tahmin edememek, ilerisini görememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göze görünmemek — 1) ortaya çıkmamak, ortalıkta dolaşmamak, saklanmak 2) kendisi var olduğu hâlde göz onu görememek 3) değersiz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden iş çıkmamak — çabuk iş görememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEHER — Gündüzleyin bir şeyi görememek. (O kimseye echer derler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük